DEĞERLERİMİZ
İMAN
Hz. Allah’a ve Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz’in Hz. Allah tarafından bize bildirdiklerine kalben tasdik, lisanen de takrir ederek iman etmiş, emniyete girmiş oluruz. Zira iman esasları dünyada saadetin, ahirette cennetin anahtarıdır. Dolayısıyla iman eden eman bulur. Huzurlu olur. Îmân, müminin kalbinde Allâh’ın yaktığı bir meşale, bir nurdur.
AMEL
İmanımızın alameti olan ve Hz Allah’ın rızasını kazanmaya vasıtadır. Sadece dil ile iman etmek, imanın hakkaniyetini ispatta yetersizdir. Bunu ispat eden ise amellerimizdir. Güzel ameller ve ibadetler iman nurunu çevreleyip kale içine alınarak korur. Kim, bir kişiye ilim öğretirse, kendisine o ilimle amel eden kimsenin ecri (sevabı) vardır. O işi yapanın sevabından sevabından hiçbir şey de eksilmez.
İHLAS
Hiçbir karşılık beklemeden sırf Allah rızasını kazanmaya niyet etmektir. İlim tohum, amel bitki, ihlas ise onun suyudur. İhlas ile yapılan küçük bir iş senelerce yapılan ibadetler gibi sevap getirir. Amelin sahih ve makbul olması ihlasa, Allah rızası için yapılmış olmasına bağlıdır. Şeytan ve nefis ihlas ile yapılan amelleri bozamaz. İbadetlerin değeri, niyet ve ihlasın derecesine göredir.
DÜRÜSTLÜK
Özü-sözü doğru, akdine ve ahdine sadık olan her zaman kazanır. Dili dürüst ve kalbi müstakim olan kişiler hem kendisine hem de çevresine faydalı olur. Doğru sözlü ve dürüst olmak, Allah katında asla boşa gitmiş olmaz. Dünya, Allah ve Resûlü’ne itaat edenler ve insanlara karşı dürüst yaşayanlar için, doğruluk yurdu olur. Doğruluk ve dürüst hareket etmek insanı mesud eder.
KARDEŞLİK
Gönüllerimiz kardeşlik bağlarıyla kaynaşmalıdır. Müslümanlık insaniyet dinidir, bir muhabbet ve kardeşlik dinidir. Kardeşlik; vefalı ve ihlaslı olmak, darlıkta ve bollukta kardeşine yardımcı olup onunla paylaşabilmek, birbirlerinin selâmetine, saadetine çalışmaktır. Cenâb-ı Hakk’ın rızâsı yolunda olan her muhabbet ve kardeşlik saf ve hâlistir. Kardeşin kardeş üzerinde hakları vardır; karşılaşınca selam verir, hastalıkta ziyaret eder, ona ihsan eder, nasihat eder, haklarını korur…
ÇALIŞKANLIK
Çalışmak, gayret ve sebat etmek kişiyi hedefine ulaştırır. Çalışkanlık, insanın çalışma kapasitesini tam, hatta fazlasıyla kullanmasıdır. Atalet ve vazifeyi ertelemek bulaşıcı bir hastalık gibi hem kişinin gayretini azaltır hem de çevresini etkiler. Disiplin ve süreklilikle çalışmaya devam etmek, muvaffakiyete ulaştıran yoldur.